Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale..
Necip Fazıl Kısakürek
Yukarıdaki şiiri boşuna yazmamış Necip Fazıl...
İstanbul bu adamı yoldanda çıkarır, yolada getirir... Trafiğiyle cehennemi, güzellikleriyle cenneti yaşatır..
Bugün günlerden Otağtepe.. İstanbul’u seyretmek için en ideal yerlerden biridir bu gizli kalmış hazine... Rivayet odur ki, ismini Fatih Sultan Mehmet Han’ın Otağını buraya kurmasıyla almıştır..
Bence herkesin keşfetmesi gereken yerlerden biri...
Rıfat Ilgaz'ın Uçurtma şiiri geldi
aklıma hani şu "Çocuklarımız neleri sevmiyorlar ki…" diye başlayıp
"Uçurtmayı seviyorlar sözgelişi ile devam eden.." Yani beni çocukluğuma
götürüp, 3 cıtayı birleştirip derme çatma bir uçurtma yaptıran şiir..
İşte bugün sırf bu yüzünden Yeşilköy sahiline gittim. 13 gün sonra yeni
yaşını kutlayacak olan; 30 yaşında bir çocuk
olarak elimde uçurtmam, yanımda sevdiklerim...
Sonra ne mi oldu?
Rüzgara karşı durduğu için uçurtma havalandı tıpkı hayallerim gibi...
Yükseldikçe yükseldi...
Kahraman bir şovalye gibi savaştı
En yukarıya çıkabilmek için...
Şiiri merak edenler için bir kuplesi aşağıda...
Çocuklarımız neleri sevmiyorlar ki…
Uçurtmayı seviyorlar sözgelişi,
Bir havalandı mı uçurtmaları
Daha da güzelleşiyorlar.
Maviliklerde gözleri
Özgürlüğü yaşıyorlar
Uçurtmalarla birlikte.
Rıfat Ilgaz
Turk-lish Version...
I am not going to translate everything, You need to spend time to learn
Turkish:). It is all about a poem and my family... I will celebrate my
new age 13 days later... In other words, I feel like a small kid that
would pass 30s' border in 2 weeks..