İnsanoğlu ve İstanbul...
En lüks arabayı kullananından, ayağı çıplak sokakta oynayanına... Fotoğraf çekmek için Balat sokaklarını arşınlayanından, ekmek parası için aynı sokaklarda terleyenine.... Kısacası İstanbul’da her tarzdan, her renkten ve her cinsten insan figürünü görmek mümkün...
Balatta en çok dikkatimi çeken, Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye
sığınan çocuklardı... Yaşanmışlık, hüzün ve umut dolu bakışlar... Bu güzel
çocukları ve ailelerini savaştan kurtararak, fakirliğin ve yoksulluğun
pençesine atmak onlara yapılmış bir iyilik mi yoksa ceza mı? Onları nasıl bir
gelecek bekliyor?
Yılmaz Özdemir’in şiirinde dediği gibi “Yeryüzü cennetinin renk renk
çiçekleridir” çocuklar ama yeşermeleri için su ve emek gerekir...
No comments:
Post a Comment